Kriyonik Türleri
Kriyonik, bir kişinin bedenini gelecekte canlandırmak amacıyla korumayı hedefleyen bir süreçtir. Ölümden sonra bedenin veya kafanın korunma yöntemine bağlı olarak farklı kriyonik türleri bulunmaktadır.
-
Tam Vücut Kriyonisi
Tam vücut kriyonisi, bir kişinin ölümünden sonra tüm bedeninin korunmasını sağlayan bir prosedürdür. Bu süreç, gelecekteki tıbbi teknolojilerin ölüleri canlandırabileceği ve ölümüne yol açan rahatsızlıkları tedavi edebileceği inancına dayanır. Kriyonik kuruluş, kişi yasal olarak öldü olarak ilan edildikten sonra hızlı bir şekilde müdahale eder. Bedenin içindeki hücrelerde buz kristallerinin oluşumunu önlemek için dikkatlice soğutulur. Daha sonra, bedenin normal suyu ile yer değiştiren ve donma hasarını önleyen kimyasallar vücuda enjekte edilir. Beden, -196 derece Santigrat'a kadar soğutulduktan sonra sıvı azotla dolu bir metal silindirin içine yerleştirilir. Silindir, cenazelerin saklandığı bir depolama tesisine konur. Tüm beden büyük bir dondurucuda saklanır. Bu süreç, gelecekte doktorların herhangi bir hasarı onarabilmesi için tüm bedeni iyi bir durumda tutmayı amaçlamaktadır ve kişinin yeniden hayata döndürülebilmesi için gereklidir.
-
Neuropreservation (Beyin Koruma)
Neuropreservation, ölmüş bir kişinin sadece beyninin veya kafasının korunmasına odaklanan bir kriyonik yöntemdir. Bu seçeneği tercih edenler, bir kişinin aklının, anılarının ve bilinçlerinin beyinde saklandığını düşünmektedir. Kalp durduktan sonra, buz kristallerinin oluşumunu engellemek amacıyla beden soğutulur. Eğer kafa bedenden ayrılırsa, özel bir depolama kabına yerleştirilir. Daha sonra, beynin içindeki suyu yer değiştiren ve donma hasarını durduran koruyucu kimyasallar enjekte edilir. Beyin daha sonra -196 derece Fahrenheit'e kadar soğutulur ve bir dondurucuda saklanır. Bu yöntem, gelecekteki bilim adamlarının incelemesi için beynin mümkün olduğunca detaylı bir şekilde korunmasını hedefler. Bilim adamları, korunmuş bir beyin canlandırma ve bir kişinin düşüncelerini, anılarını ve kişiliğini geri kazandırma yolunu keşfetmeyi umut etmektedir.
Kriyonik Nasıl Seçilir
- Finansman: Kriyonik fiyatı, bu adımı atarken göz önünde bulundurulması gereken en önemli faktörlerden biridir. Finansman, işlemin uzun vadede sürdürülebilirliği için esastır. İlk maliyetlerin nasıl ödeneceği ve gelecekteki maliyetlerin nasıl karşılanacağı hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Kriyonik işlemin ortalama yıllık maliyeti yaklaşık 100,000 dolardır ve bu miktar, seçilen koruma yöntemine bağlı olarak değişiklik gösterir. Tam vücut korunması en pahalı opsiyonken, sadece kafanın korunması daha uygun fiyatlıdır. Bu maliyetlerin yanı sıra, genellikle 500 dolar civarında olan yıllık üyelik ücretlerini de göz önünde bulundurmak gerekir. Bu yıllık ücretler genellikle kredi kartı ile ödenir.
- Hukuki ve etik hususlar: Kriyonik etrafındaki hukuki ve etik meseleleri anlamak önemlidir. Pek çok hukuki uzman, kriyoprezervasyonun Amerika Birleşik Devletleri'nde yasadışı olduğunu düşünmektedir. Bunun nedeni, kriyonik işlemin tıbbi bir prosedür olarak kabul edilmesi ve yasa gereği, bir hastanın yasal olarak ölü olmadan uygulanamayacak olmasıdır. Bu nedenle, kriyoprezervasyon sürecine başlanmadan önce hastanın bir doktor tarafından ölü olarak ilan edilmesi gerekir. Ayrıca, herhangi bir kriyonik prosedüre başlamadan önce hastadan veya ailesinden bilgilendirilmiş onam almak da esastır.
- Teknoloji ve ekipman: Kriyonikte kullanılan teknoloji ve ekipman, koruma süreci için önemlidir. Tesiste, hastaya gelecekte mümkün olan en iyi iyileşme şansını vermek için gerekli seviyede kriyoprezervasyon işleminin yapılabilmesi önemlidir. Tesis, en son teknolojiye, yüksek eğitimli personele ve kriyonik alanında iyi bir geçmişe sahip olmalıdır. Koruma süreci, yasal ölüm ilan edildikten sonra mümkün olan en hızlı şekilde gerçekleştirilmelidir; bu süreçte buz oluşumunu önlemek için uygun kriyoprotectantlar kullanılmalı ve vücut dokusu ile organlar üzerindeki zararın en aza indirilmesine odaklanılmalıdır.
- İyileşme beklentileri: Kriyonik düşünülürken, gelecekteki iyileşme potansiyelini değerlendirmek önemlidir. Kriyoniğin amacı, bedeni, hastanın ölümüne neden olan altta yatan hastalığın veya yaralanmanın tedavi edilebilmesi için gelecekteki tıbbi gelişmelere korumaktır. Hastanın durumu ve bunu gelecekte tersine çevirme olasılığıyla ilgili mevcut tıbbi bilgi ve teknoloji durumunu göz önünde bulundurmak önemlidir. Gelecekteki tıbbi ilerlemeler için daha iyimser bir bakış açısı olması, kriyonik seçimini daha haklı kılabilir. Ayrıca, kriyonik işlemin başarısının yalnızca iyileşme potansiyeline bağlı olmadığını, aynı zamanda kriyoprezervasyon sonucu meydana gelen hasarları onarma yeteneğine ve hastayı yaşamla uyumlu bir sağlık durumuna geri döndürmenin uygulanabilirliğine de bağlı olduğunu kabul etmek gerekir.
Nasıl Kullanılır, Kurulur ve Ürün Güvenliği
Nasıl Kullanılır
Kriyonik süreç veya kriyonik korumanın teorik ve pratik yönleri, birçok etik, felsefi ve bilimsel meseleyi içermektedir. Birçok kişi bunun bilimsel geçerliliğine şüpheyle yaklaşsa da, destekleyenler gelecekteki teknolojinin geçmişten insanları canlandıracağına inanmaktadır. Temel önerme, insanların son dönem hastalıkları veya durumları nedeniyle ölümden canlandırılacağı ve bir kriyonik tesise getirileceğidir. Varışta aşağıdaki adımlar izlenir:
- Yasal ölüm: Hasta, bir doktor tarafından yasal olarak ölü olarak ilan edilmelidir.
- Soğutma: Hastanın bedeni, bozulma sürecini yavaşlatmak için buz paketleriyle soğutulur.
- Dolaşım: Kalp-akciğer makinesi, kanın dolaşımını ve oksijenlenmesini sürdürmek için kullanılır.
- Antikoagülanlar: Doktorlar, kanı seyreltmek ve kan pıhtılaşmasını önlemek için antikoagülanlar uygular.
- Kriyop rezervanlar: Buz kristallerinin beden içinde oluşumunu önlemek için doktorların enjekte ettiği kimyasallardır.
- Dehidrasyon: Vücuttaki su miktarını mümkün olduğunca azaltmak için vücut dehidre edilir.
- Düşük sıcaklıklar: Beden, sıvı azotun sıcaklığı olan -196 derece Santigrat'a soğutulur. Vücut bir sıvı azot tankında saklanır.
Ürün Güvenliği
- Etik meseleler: Kriyonik etiği çok tartışmalıdır. Birçok eleştirmen, bir kişinin dondurulmasını ve bir tesiste saklanmasını çok etik dışı bulmaktadır; kişinin buna rıza göstermiş olsa bile. Ayrıca, bir bedenin dondurulması ve saklanmasının oldukça pahalı olduğunu ve gelecekte kişinin canlandırılmasını garanti etmediğini de iddia ederler.
- Hukuki meseleler: Kriyonik ile ilgili birçok hukuki mesele bulunmaktadır. Örneğin, kriyonik sürecine başlanmadan önce bir kişinin yasal olarak ölü olarak ilan edilmesi gerekir. Bazı kriyonik kuruluşlar, hastaları koruma izinlerini almak için hukuki davalara karışmışlardır.
- Koruma teknikleri: Kriyonik alanında kullanılan koruma teknikleri de oldukça tartışmalıdır. Bazı bilim insanları, bir bedenin dondurulmasının beyin ve diğer hayati organlara zarar verebileceğini iddia ederler.
- Maliyet ve erişilebilirlik: Kriyonik koruma maliyeti oldukça yüksek olup, birçok insan için çok pahalı olabilmektedir. Sadece kafanın korunma maliyeti yaklaşık 200,000 dolar kadar olabilir. Tüm bedenin maliyeti ise 300,000 dolar veya daha fazla olabilir.
Kriyonik Özellikleri, Fonksiyonları ve Tasarımı
Kriyonik Fonksiyonları ve Özellikleri
Kriyonik süreçle ilgili ana işlev, ölümden sonra yaşamı korumaktır. Bu durum, tıbbi ve bilimsel topluluklarda çok tartışma doğurmuştur çünkü teknik olarak, insanlar öldükten sonra korunmaz, dondurulur. Bir gün, bu şekilde korunmuş insanları canlandıracak tıbbi gelişmelerin mümkün olduğu düşünülmektedir. Bu fikri destekleyen kriyonik özellikleri şunlardır:
- Koruma: Beden, çok düşük sıcaklıklarda soğutularak korunur. Bu süreç, bedendeki tüm kimyasal ve fiziksel süreçleri durdurur. Yasal ölüm ilan edildikten hemen sonra gerçekleştirilir, böylece bedenin daha fazla hasar görmesi önlenir.
- Düşük sıcaklıklar: Beden, -196 derece Santigrat civarındaki sıcaklıklara soğutulur. Bu, sıvı azot kullanılarak gerçekleştirilir.
- Canlandırma: Gelecekteki tıbbi ilerlemelerin korunmuş insanları canlandırma olanağı tanıyacağı düşünülmektedir. Teknolojik gelişmeler, beyin veya bedende meydana gelen hasarları onarmayı mümkün kılacaktır.
- Onarma ve yenileme: Gelecekteki tıp, kişiyi öldüren herhangi bir hasarı onarabilecektir. Tıbbi profesyoneller, ölü organları ve dokuları yenileyerek kişiyi yeniden hayata döndürebilecektir.
Kriyonik Tasarımı
Kriyonik tasarımı oldukça basittir. Ana bileşenler şunlardır:
- Saklama kapları: Bu kaplar, beden soğutulduktan sonra saklanır. Kaplar, yalıtılmış ve sıvı azotla doldurulmuştur. Koruma için gerekli düşük sıcaklıkları korurlar.
- Soğutma ekipmanları: Bu ekipman, ölümden hemen sonra bedeni soğutur. Bedenin soğutulması ve antifriz kimyasallarının dolaşımını sağlamak için perfüzyon tekniklerini kullanır.
- Antifriz çözeltileri: Bu çözeltiler, bedeni buz oluşumundan korumak için kullanılır. Buz kristallerinden zarar görmemek için kimyasal olarak tasarlanmıştır. Bu çözeltiler, kanın yerini almak amacıyla bedende pompalanır.
- İzleme cihazları: Bu cihazlar, bedenin sıcaklığını izler. Koruma için gereken seviyede kalmasını sağlar.
Sıkça Sorulan Sorular
S1: Kriyoniklerin hukuki boyutları nelerdir?
A1: Son derece düşük sıcaklıklarda bir bireyi askıya alma süreci henüz yaygın bir şekilde kabul edilmediğinden, bu süreçle ilgili birçok hukuki boyut bulunmaktadır. Birçok kriyonik kuruluş, sürecin başlaması için bir bireyin yasal olarak ölü olarak ilan edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Ancak bazı kuruluşlar, bir kişi yasal olarak ölü olmasa bile, canlandırılamayacak durumda ise sürece başlayabileceklerini belirtmektedir. Bu durum, ölüm ve canlandırma ile ilgili hukuki ve tıbbi alanlarda birçok tartışma ve görüşme yaratmıştır.
S2: Kriyonikle ilgili dini görüşler nelerdir?
A2: Kriyonik konusundaki birçok dini görüş farklılık göstermektedir. Bazıları, bu süreci doğa dışı ve ölümü kabul etmemek olarak görürken, diğerleri bunu bir yeniden diriliş yolu olarak görmektedir. Kriyonik, ölümden sonraki yaşam ve tıbbi müdahalenin boyutu ile ilgili birçok olasılığı açtığı için bilim ve din arasında benzersiz bir kesişim noktasıdır.
S3: Kriyonik etrafında dönen etik endişeler nelerdir?
A3: Kriyonik kavramıyla ilgili birçok etik endişe bulunmaktadır; bunların birçoğu canlandırma fikrinden kaynaklanmaktadır. Bazıları, askıya alınmış bir bireyi canlandırmanın, belki de hiç var olmayacak bir teknoloji seviyesini gerektireceğini öne sürmekte, bu da sürecin anlamsız olduğu anlamına gelmektedir. Diğerleri ise, bir bireyi gelecekteki bir dünyada canlandırmanın, o bireyin o gelecekteki dünyadaki hakları ve yeri ile ilgili sorunlar yaratabileceği konusunda endişelerini dile getirmektedir. Birçok kişi ayrıca, yalnızca zengin bireylerin yüksek maliyetli gerekli teknolojiler nedeniyle canlandırılabileceği endişelerini de tartışmaktadır.